Genel Başkan Yardımcıları

Yeni Bir Başlangıcın Şafağındayız

Genel Başkan Yardımcımız Ersan Bilgin, Genel İdare Kurulu Üyelerimiz Hüseyin Oruç, Halil İbrahim Akpınar, Salih Berber, Zekeriya Hazırbulan, Ali İhsan Oturak ve Bekir Gündoğmuş, Saadet Sahada çalışması kapsamında Balıkesir merkez ve ilçelerinde basın mensupları, esnaf ve STK temsilcileri ile bir araya geldi.

Genel Başkan Yardımcımız Bilgin, düzenlediği basın toplantısında, Saadet Partisi’nin tüm teşkilatlarıyla sahaya indiğini ve Türkiye’nin dört bir yanında vatandaşlarla bire bir görüşüp seçim çalışmalarını anlattığını söyledi.

Halkın sesi soluğu olmaya gayret ettiklerini ifade eden Bilgin, şunları kaydetti:

“Birileri şunu demiş, o bunu demiş, aslında şöyleymiş ama şöyle olmuş demeye devam etsin! Biz insanımızın sesi, soluğu olmaya, onların dilinin ucuna gelip de diyemediklerini, boğazlarında düğümlenenleri haykırmak için buradayız! Gittiğimiz her yerde bir şeyi üzülerek fakat diğer bir şeyi ise memnuniyetle görüyoruz. İlki; insanımızın dayanacak gücü kalmamış, adeta maddi ve manevi olarak nefes alacak bir alanları kalmamış! Buna çok üzülüyoruz, bunu gördükçe de daha çok çalışıyor, daha çok ter akıtıyor, yol adımlıyoruz. Diğeri ise insanımız kararını vermiş. Artık değişimin vakti zamanı geldiğine inanıyor! Bunu da büyük bir memnuniyetle işitiyor, görüyoruz. Ve yine bunu gördükçe de Saadet Partisi olarak çalışma tempomuzu her geçen gün artırıyor, yeni bir dönem için son hazırlıklarımızı da tamamlıyoruz. Yeni bir dönemin, yeni bir başlangıcın şafağındayız çünkü. Bizi bekleyen insanımız var, bizi bekleyen büyük işler var. Geçmişin yanlışlarını telafi edecek ve geleceği inşa edecek büyük adımlar atacağız çünkü. İşte bunların ağır sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyor, bu rikkat ve dikkatle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

Türkiye’nin son yıllarda geldiği noktayı değerlendiren Bilgin, şöyle devam etti:

“2018’den bugüne yaşananları bir hatırlayalım. Son 1 yılda neler olup bitti? Sadece son 1 ayın gündemini şöyle bir gözümüzün önüne getirelim. Adalet ve ekonomi başta olmak üzere; eğitim, sağlık, tarım, sanayi, dış politikada genel anlamda daha iyi bir durumda mıyız, yoksa daha mı kötü durumda? ‘Efendim, hiç mi iyi bir şey olmadı?’ Oldu tabi, ama artıları ve eksileri yan yana dizince ortaya çıkan sonuç bize ne söylüyor; buna bakmak lazım. Bunların yanında, mesela toplumsal kutuplaşma, ahlaki ve manevi yozlaşma, huzur ve güven kaybı; bunlar ne olacak? Bunların karşısına koyacağımız artılar var mı? Önümüzde duran bu tabloya bakınca şunu net bir şekilde söylemek mümkün; artık iktidar, sistem, anlayış ve zihniyet değişimi şart! 6’lı Masa olarak yola çıkış gerekçemiz; işte bu değişiklik ihtiyacını görüşümüzdür. Ortak problemlerimiz karşısında ortak sorumluluklarımızı kuşanma ihtiyacıdır. Kötü gidişata hep birlikte son verme isteğidir. İktidarın zihin kalıpları ile düşünenler, bu ilkesel birlikteliği anlamakta zorlanıyorlar. Tekli koltuklarını koruma güdüleri, masanın istişare kültürünü anlamalarına engel oluyor çünkü. Böyle bir birliktelik, siyasi tarihimiz boyunca eşine az rastlanır bir örnektir. ‘Menfaat odaklı’ ortaklıklar çok olmuştur fakat “sorumluluk odaklı” böyle bir ortaklık modeli bugüne kadar pek olmamıştır.”