Genel Başkan Yardımcıları

Kayseri Milletvekilimiz Arıkan: “Ne Gözlerdeki Işıltıyı Görebildik Ne De Vatandaşın Cebine Yarayacak Bir Hamle”

Genel Başkan Yardımcımız ve Kayseri Milletvekilimiz Mahmut Arıkan, Merkez Bankası’nın faiz artırımının ardından ekonomide yaşanan hareketliliğe ilişkin değerlendirmede bulundu.

Sosyal medya hesabından “Ekonomide Ne Oluyor” başlığıyla açıklamada bulunan Arıkan, “Ekonomide Ne Oluyor? Bu soruya teknik cevaplar vermek mümkün fakat basitçe ‘Değişen bir şey yok’ demek yerinde olacaktır. Sayın Erdoğan 3 yıl önce bir ‘Nas Ekonomisi’ ortaya attı. Kerameti kendinden menkul bu teori ile ülkeyi enflasyonist bir ortama sürükledi. 3 yılda ekonomik göstergeler alt üst edildi. Ne gözlerdeki ışığı görebildik ne de vatandaşın cebine yarayacak bir hamle. Şimdi Nas Ekonomisi yerini Rasyonel Ekonomi Politikalarına bıraktı. Onun da kerameti kendinden menkul. Rasyonel Ekonomi Politikalarına göre; enflasyonun düşmesi, makro ekonomik dengenin sağlanması ve sürdürülebilir büyüme için faiz oranlarının artırılması gerekiyor. Bugün beklentilerin çok üstünde bir faiz artışı oldu. Hemen ardından da dolar 25.53'e geriledi. Şimdi Sayın Erdoğan meydanlarda ‘dolara darbe vurduk’ derken, yükselen faizlerden bahsedecek mi? Hayır. Naslar var diyecek mi? Hayır. Madem faiz yükseltilecekti niye bu kadar beklediniz diye sorulunca cevap alabilecek misiniz? Hayır. Üzgünüm, fakat değişen bir şey yok. Çünkü iktidar dün canının istediğini yapmıştı, bugün de canının istediğini yapıyor. Yarın sabah kalktığımızda Sayın Erdoğan’ın Nas Ekonomisine geçmememiz için hiçbir neden yok. 3 yılda yıkılan ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla alınan önlemler, politika değişikliklerinin topluma maliyeti konusunda da hassas davranılmasına, uygun telafi mekanizmalarına ihtiyaç var. Bugüne kadar böyle bir mekanizma görmedik. Nitekim ‘Türkiye Tipi Ekonomi Modelinde’ yük; Kur Korumalı Mevduat ile, enflasyon ile, kur ile vatandaşa ödetilmişti. En azından şimdi politika değişikliğinin topluma maliyeti göz ardı edilmemelidir. Adil bir şekilde bölüştürülecek destek programlarıyla etkilerin hafifletilmesi ve şeffaf iletişimle toplumun güveni korunmalıdır.” ifadelerine yer verdi.