Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Mustafa Kaya, iktidarın tarım politikalarını eleştirerek “Tarım milli güvenlik sorunudur” dedi.
Bir zamanlar kendi kendine yeten 7 ülkeden biri olan Türkiye’nin maalesef bu iktidarın izlediği yanlış politikalar sonucu tarım gibi stratejik bir alanda bile ithalat yapan ülke haline gelindiğini ifade eden Kaya, şunları söyledi:
“Devlet aklıyla değil tüccar kafasıyla atılan adımlar sonucu işler daha da karmaşıklaşmış, dış ticaret açığını kalıcı hale getiren bir gerekçe de tarım ürünlerindeki ithalat anlayışı olmuştur.
İktidarın ithalata dayalı ekonomik politikaları sonucu ülkemizde hayvancılık bitme noktasına gelmiş, insanımız Avrupa’nın en pahalı etini tüketmek zorunda kalmıştır. Latin Amerika’dan, Sırbistan’dan getirilen etler ile piyasa dengelenmeye çalışılmış ama bunlar boş bir beklentiden öteye geçememiş, her yapılan ithalat birer yarayı daha azdıran pansuman tedbire dönüşmüştür.
Desteksiz kalan çiftçimiz bir sene sonrasını göremediği için günü kurtarmaktan başka çaresi kalmamış, ekilemeyen arazilerimiz her geçen yıl arttıkça artmış, insanlarımız üretimden koşarcasına uzaklaşmak zorunda bırakılmıştır. Tüm zorluklara rağmen ekmeye devam eden çiftçilerimiz ise çaresizlik içinde kendilerini anlayacak birileri çıkar mı diye ümitle beklemeye devam etmektedir.
ÜLKEMİZİN GELECEĞİ KARARTILMAMALIDIR
TÜİK verilerine göre, bu yıl buğday üretimi geçen yıla göre yüzde 3,8 artışla 20,5 milyon ton, arpa ise geçen yıla göre yüzde 1,2 artışla 8,6 milyon ton olacak.
Çiftçimiz bu yıl sadece % 5’lik bir kazanç için buğdayda 11 bin TL, arpada ise 10 bin TL alım fiyatı beklerken hükümet tarafından yapılan açıklamada Toprak Mahsulleri Ofisi alım fiyatlarını ekmeklik buğdayda ton başına 8 bin 250 lira, arpada ise 7 bin lira olarak açıklamıştır.
Hükümetin verdiği alım fiyatı ve destek miktarı çiftçimizi hayal kırıklığına uğratmıştır. Geçtiğimiz 1 yılda üretim maliyeti % 46 artmasına rağmen iktidarın verdiği rakam çiftçiyi enflasyona karşı tam anlamıyla ezdirmiştir. Üstelik mazota, elektriğe gelen zamlar çiftçinin belini daha da bükmüştür.
Maalesef sorunlar bununla da bitmemektedir. Şimdi de hasat yapan çiftçilerimizin mahsulü ellerinde kalmaktadır. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin depoları Türkiye’de hasat başlamadan ithal hububatla doldurulduğundan kendi çiftçimiz randevu verilmemektedir. TMO depolarına giden çiftçiler mahsulüyle birlikte geri dönmeye mecbur bırakılıyor, depolara verilemeyen hububatların bozulma ihtimali her geçen gün artmaktadır.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nı bir an önce çiftçimizin sesini duymaya çağırıyorum. TMO’nun depoları çiftçimize açılmalı, TMO mutlaka bir çözüm üretmelidir. Salgın döneminde yaşanan tedarik zincirindeki sorunlar akılları başlara getirmelidir. Tarım Türkiye için artık bir milli güvenlik sorunudur. Bu gerçeğe göre politikalar belirlenmeli, ülkemizin geleceği karartılmamalıdır.