Grup Başkanvekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Bülent Kaya, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
31 Mart’ta gerçekleşen yerel yönetimler seçimlerinin birkaç münferit hadiseye rağmen büyük bir demokratik olgunlukla gerçekleştirildiğini ve milletimiz 5 yıl süre ile yerel yöneticilerini seçtiğini ifade eden Kaya, şunları söyledi:
“Öncelikle seçimin milletimiz için hayırlara vesile olmasını dilerken seçilen tüm yerel yöneticileri tebrik ediyorum.
Saadet Partisi olarak elbette biz de seçmenin bu seçim vesilesi ile verdiği mesajları okuyor ve değerlendirmeye çalışıyoruz. Buna dair değerlendirmelerimiz sonucunda elbette verilen mesajları da dikkate alarak millete hizmet yolunda gerekli dersleri çıkarıp daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanı da seçim gecesi yapmış olduğu konuşmasında ‘Her zaman demokrasinin, sandığın tarafında yer aldık. Bugün de aynı sorumluluk duygusuyla hareket ediyor, milletin iradesinin üzerinde güç tanımıyoruz. Milletin sandıkta verdiği mesajları en isabetli, en objektif şekilde akıl ve vicdan terazimizde tartarak gerekli adımları mutlaka atacağız’ diyerek demokrasinin işlerliğine vurgu yapmış ve milletin sandık yolu ile verdiği mesajı alacaklarını belirtmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı sözlerine devamla önemli bir hususa işaret ederek ‘…Geçen sene bu zamanlar başlayan genel ve yerel seçim maratonu bugün artık tamamlanmıştır. Son bir yıldır ülkemizi, milletimizi ve ekonomimizi yoran seçim defterinin bugün itibariyle kapanması bile büyük bir kazançtır’ demiştir.
ÜLKENİN GERÇEK GÜNDEMİNE DÖNÜLMESİ GEREKİYOR
Evet bizler de artık milletin kamplaşma ve kutuplaşmadan yorulduğunu ve suni gündemler yerine ülkenin gerçek gündemi olan hukuk, adalet, ekonomi, deprem bölgesinin sorunlarının çözümü ve bölgesel huzur ve barışın tesisine odaklanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda sandığın verdiği en önemli mesajlardan biri de milli iradeye saygıdır. 2016 yılından beri uygulanmakta olan kayyım uygulamalarının milli irade üzerinde bir sopa olarak kullanılmakta olduğunu görmekteyiz. 2016 düzenlemesinden önce de Belediye mevzuatımız zaten suç işleyen ya da görevini suiistimal eden yerel yöneticiler hakkında işlem yapmaya uygun bir mevzuattı. Ancak 15/08/2016 tarihli 674 sayılı KHK’nin 38. Maddesi İçişleri Bakanı ile valilere Anayasaya ve demokrasiye aykırı geniş yetkiler vermekte ve tüm yerel demokratik işleyişleri tatil edebilmektedir. Bu hukuka ve demokrasiye aykırılık aradan geçen uzun süreye rağmen maalesef hala devam etmektedir. Bu seçimde sandığın verdiği en önemli mesajlardan bir tanesi de kayyım uygulamalarının millet tarafından onaylanmadığıdır. Umarım bu mesaj alınmıştır. OHAL döneminde getirilen bu olağanüstü KHK’dan vazgeçilerek belediyelerin faaliyetlerinin daha önceki mevzuatımız yeterli hükümleri çerçevesinde denetlenme yoluna gidilerek ülkemizin normalleşmesine ve demokrasi ile hukuk devletine dönülmesini diliyorum.
KANUN VE YARGI SOPA OLARAK KULLANILIP SANDIĞA MÜDAHELE EDİLMEMELİ
Sandığın bir diğer mesajı da hukukun sopa olarak kullanılması, kanuni kılıf içerisinde milli irade gasbının millette tepkiye yol açtığıdır. Sandığa kanun ve yargı sopa olarak kullanılıp yapılan müdahaleler millette karşılık bulmaz ve milli vicdanda mutlaka mahkûm olur. Bunu en iyi bilen ve siyasi hayatının önemli bir kısmında gerek kendisi gerekse yol arkadaşları kanun ve yargı sopa olarak kullanılıp sandığa milli iradeye aykırı müdahalelerle mağdur edilen Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Dün itibari ile Van ilimizde de maalesef bir kez daha kanun ve yargı sopa olarak kullanılıp sandığa müdahale edilmeye çalışılmaktadır. Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan hakkında Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi 04.04.2023 tarihinde memnu hakların iadesi kararı verilmiş ve ilgili aday da bu karar ile birlikte aday olmak için Seçim Kuruluna müracaat etmiştir. Seçim Kurulu tarafından adaylığı incelenmiş ve adaylığa engel bir durum olmadığına karar verilerek geçici aday listesinde ismi yayınlanmıştır.
VAN’DA YARGI DARBESİ YAPILMIŞTIR
Herhangi bir itiraz olmayınca da adaylık kesinleşmiş ve oy pusulalarında yer alarak seçim çalışmalarına başlamıştır. 31 Mart tarihinde Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde Dem Partisi %55,48 oy almışken en yakın rakibi Adalet Ve Kalkınma Partisi ise %27,15 oy almıştır. Bu arada seçimden sadece 2 gün önce adayın ve seçmenin bilgisi olmaksızın daha önce memnu hakların iadesi kararı veren Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine 04.04.2023 tarihinde verdiği kararı ortadan kaldırarak Abdullah Zeydan’ın seçilme yeterliliğini ortadan kaldırmıştır. Bu kararın seçimden sadece 2 gün önce ve adayın ve seçmenin bilgisi olmaksızın verilmesinin tek bir sebebi vardır. Adayın seçilme yeterliliğini mazbata almadan önce ortadan kaldırmak ve seçimde 2. olacak AK Partili Abdullah Arvas’ı yargı darbesi ile %55 oya rağmen %27 ile belediye başkanı yapmaktır.
KARAR İÇİN PUSUYA YATILDI
Zira bu karar seçimden 2 gün önce apar topar adeta pusuya yatılarak verilmemiş, ilerleyen günlerde aday mazbatasını aldıktan sonra olağan kanun yoluna başvurularak alınmış olsa idi Abdullah Zeydan’ın belediye başkanlığı yine düşecek ancak yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Van Belediye Meclisi tarafından seçilecekti. Van Büyükşehir Belediye meclisindeki çoğunluk DEM Parti’de olduğu için de DEM partili bir meclis üyesi büyükşehir belediye başkanı olarak seçilecekti. Yine bu karardan sandıktan önce seçmenin bilgisi olmuş olsa belki de seçmen bir başka adaya oy vermek sureti ile iradesini ortaya koyacak ve kendi istediği kişiyi belediye başkanı yapacaktı. Ancak seçmenin bu davranışını da engellemek için 2 gün önce apar topar adeta pusuya yatılarak mesainin bitmesine 5 dakika kala verilen karar kamuoyundan da saklanmıştır. Günün sonunda Van halkının iradesine aykırı olarak %55 oy alan adaya rağmen mazbata %27 oy alan Ak Partili adaya verilmiştir. Bütün bu senaryo ve yargı oyunlarının tek bir hedefi vardır.
AK PARTİ VAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’Nİ KUMPAS İLE ALMAYA ÇALIŞIYOR
Sandıktan ne çıkarsa çıksın AK Partili Abdullah Arvasi’nin Büyükşehir Belediye Başkanını yargı eli ile garantiye almaktır. AK Parti Van Büyükşehir Belediyesini sandıkta milli irade ile değil adliyenin arka kapılarında bir kumpas ile almaya çalışmaktadır. Bu haksız ve hukuksuz karara karşı elbette demokratik tepkiler ortaya konulacak bütün meşru zeminlerde bu haksız ve hukuksuz karardan dönülmesi için gereken her şeyi yapmak ilgililerin ve vatandaşlarımızın hakkıdır. Öncelikle devleti yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi ile cumhur ittifakı bileşenlerine seslenmek istiyorum. Bu haksız karara tevessül edenlere prim vermeyin. Çünkü vatandaştaki haksızlığa uğrama duygusu yoğunlaştığı zaman insanlar ülkelerine ve devletlerine olan inancı kaybetmektedirler. Ve yine sokakları karıştırmak isteyen terörize etmek isteyen içerde ve dışarda kişilere uygun bir ortam sağlayacak kararlardan kaçının. Bu yargı operasyonuna başta HSK, YSK olmak üzere ve ülkeyi yöneten iktidar olmak üzere bir de elbette bütün muhalefet partileri olarak el birliğiyle karşı duralım.”