Genel Başkan Yardımcıları

Genel Başkan Yardımcımız Kaya: Gazze'yi Boşaltma Planına Karşı Atılacak En Net Adım Lahey Grubu'na Üye Olmaktır!

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’nin boşaltılması ve Gazze halkının bölge dışına gönderilmesi yönündeki açıklamalarına yönelik basın açıklaması gerçekleştirdi.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kaya, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’nin boşaltılması ve Gazze halkının bölge dışına gönderilmesi yönündeki açıklamalarına yönelik gerçekleştirdiği basın açıklamasında şunları dile getirdi:

Gazze, Gazzelilerindir!

Gazze 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren tam anlamıyla bir soykırımla karşı karşıya kalmıştır. Uluslararası hukuka göre bir eylemin soykırım sayılabilmesi için ırksal, dinsel ve siyasal açıdan bir topluluğun hedef alınması gerekir. İsrail Gazze’de soykırımın bütün aşamalarını canice uygulamış ve soykırımcı olarak tescil edilmiştir. BM yerleşkeleri, hastaneler, mülteci kampları, ambulanslar, yardım konvoyları aklınıza gelebilecek bu da olmaz diyebileceğiniz ne kadar ihlal varsa her birisi Siyonist İsrail tarafından gerçekleştirilmiştir.

20 Ocak’ta göreve başlayan ABD Başkanı Donald Trump ise Orta Doğu’da savaşı bitireceği açıklamasıyla sanki “barış güvercini” pozlarına bürünmüş ama gerçek niyetinin ne olduğunu ateşkes sonrası Gazzelileri başta bölge ülkeleri olmak üzere Gazze’den çıkaracaklarına dair açıklamayla ortaya koymuştur.

Irak’tan, Suriye’den asker çekileceğine dair beklenti içine girenleri ters köşe yapmış, Gazze'ye asker gönderip göndermeyecekleri sorusuna ise "Ne gerekiyorsa onu yapacağız. Bu gerekiyorsa, bunu da yaparız" diye yanıt vermiştir.

İşgalci İsrail’in 470 gün boyunca tüm saldırganlığına rağmen düşüremediği Gazze için ABD Başkanı Donald Trump sözümona Gazzelilerin huzuru için Mısır ve Ürdün’e gönüllü göçü sağlayacaklarını ifade etmiştir.

ABD hükümetinin sözde bölgesel barış ve huzur kisvesi altında yaptığı planlar, süslü cümlelerin altında gizlidir. Havadan, karadan ve denizden; üç farklı cepheden yıllardır hedef alınan küçücük bir kara parçasına tutunmuş şerefli bir mücadele, bu süslü cümlelere kanmayacak ve Gazze işgale teslim edilmeyecektir.

Yıllardır ambargo altına bulunan, en temel haklardan mahrum kalan, açlık ve yoksullukla mücadele eden Gazze halkı, yaşanan tüm acılara rağmen şerefli bir mücadele ortaya koymuş; Gazze’yi terk etmemiştir.

Küresel emperyalizmin amacının Gazzelilerin refahı olmadığı, kan ve göz yaşının baş müsebbibi İsrail rejiminin işgallerine bir yenisini daha eklemek olduğu ortadadır.

İnsani değerlerin ve uluslararası hukukun yok sayıldığı bu ortamda Saadet Partisi olarak, bu zulme karşı durmaya, Gazze’deki kardeşlerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz. Trump’ın bu açıklamasını asla kabul etmiyor, kınıyoruz.

Bilindiği gibi Güney Afrika İsrail’in soykırımını Uluslararası Adalet Divanı’na taşımıştı. Güney Afrika’nın bu girişiminden sonra Türkiye davaya müdahil olmak için geçtiğimiz Ağustos ayında Lahey Adalet Divanı’na başvurmuştu. Tabi olarak bu adım önemliydi. Ateşkes sonrası yürüyen sürece şimdi de yine Güney Afrika öncülüğünde Filistin’i destekleyen ülkelerden oluşan “Lahey Grubu” kuruldu. Burada akıllara doğal olarak bir soru geliyor; Türkiye neden bu grubun üyesi değil? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: “Trump'ın Gazze'yi devralma planı kabul edilemez, tartışmaya açılamaz” açıklaması yaptı. Sayın Fidan’a buradan sesleniyorum; işte fırsat. Trump’ın açıklamalarına karşı en net cevap Türkiye’yi bu gruba üye yapmaktır. Böylece kullanılan bu ifade başta Trump’a sonra da uluslararası camiaya net bir mesaj olacaktır.

Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkmış, uluslararası hukuk sürecin adını koymuştur. Türkiye’ye düşen bu gruba dahil olmak, sadece dahil olmak da yetmez grubun sayısının artması adına gerekli diplomatik çaba içerisine girmektir. Güney Afrika’nın Lahey’de açtığı davaya müdahil olmanın prosedür açısından çeşitli zorlukları var ama bu grubun üyesi olmak ona göre çok daha kolay ve hızlı şekilde gerçekleşebilir. Türkiye’nin ateşkes sonrası sürecin zarar göreceği endişesiyle bu tür girişimlere taraf olmama düşüncesi doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Aksine şimdi bu tür adımlara destek verilmelidir. Ancak böylece İsrail’in hareket alanı daralacak ve ateşkese bağlı kalmak zorunda olacaktır.

Küresel emperyalizmin Gazze planı, bölgede yakılmaya çalışan ateşin kıvılcımlarıdır ve ülkemizi doğrudan ilgilendirmektedir.

Ne bu topraklara ait olmayanların yayınladıkları deklarasyonlarla buraya gelenler, ne de okyanusun ötesinden sesini yükseltenler bu toprakların gerçek sahiplerinin iradesinin karşısında duramayacaklardır. Filistinliler yeni bir Balfour Deklarasyonuna izin vermeyecektir. Gazze, Gazzelilerindir!

Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına karşı ne pahasına olursa olsun, her şeyi göze alarak karşı durulması şarttır. Yarın çok geç olabilir.

Gazze taşların yerinden oynatıldığı ilk ve son topraklar olmayacak. Bugün Panama’ya, Kolombiya’ya, Meksika’ya, Grönland’a, hatta Ukrayna’ya işgal mesajları gönderen Trump’ın yarın aynı söylemleri Akdeniz için kullanmayacağını kimse söyleyemez. Trump İsrail’in hedefleri ve kendi çıkarları doğrultusunda bölgeyi daha da farklı boyutlarıyla tehdit etmeyi sürdürecektir.

Bölge ülkeleri “ama’sız, fakat’sız” bir araya gelmeli ve coğrafyamızın laboratuvara, ameliyat masasına dönüştürülmesine asla izin vermemelidir.

ABD planına göre Gazze, Hayfa ticaret yollarının kesişme noktasıdır. Gazzelilerin Gazze’de yaşamaya devam etmesi en başta insani, İslami ve siyasi sorumluluktur. Her şeyden öte bu aynı zamanda 50 binin üzerinde katledilen Filistinli kardeşimizin aziz hatıralarına karşı borçtur.

Saadet Partisi 81 ilde meydanlara inecek

Biz Saadet Partisi olarak bugün bütün il başkanlıklarımıza tamim gönderdik. Cuma günü Cuma namazı sonrası şehirlerimizin meydanlarında basın açıklamaları gerçekleştireceğiz. Bütün halkımızı Trump’ın bu beyanlarına karşı basın açıklamalarımıza destek vermeye çağırıyoruz."