Ankara Milletvekilimiz Mesut Doğan, TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirdiği konuşmada, Filistin'e yönelik ihanetleri ve özelleştirmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.
Konuşmasına, bütçe görüşmeleri sırasında iktidar milletvekillerinin Meclis'teki az katılımına dikkat çekerek başlayan Doğan, “Siyasette güzel konuşmak, iyi konuşmak, etkili konuşmak başarı getirebilir ama siyasette başarıyı devamlı kılacak olan en değerli özellik iyi dinleyebilmektir. Çünkü dinleme kabiliyetini doğru kullanmayanlar, her zaman gitmeye mahkûmdurlar. Meclise ilk girdiğimizde ilk eleştireceğim nokta, şu kürsünün bulunduğu noktaydı. Nedeni ise, şu anda konuşma yapmakta olduğumuz kürsü tam merkezde değil. Ama sonrasında bir incelik olduğunu düşündüğüm için bu noktayı eleştirmekten vazgeçtim. Düşündüm ki, herhâlde iktidar partisi milletvekilleri duyma ve dinleme yetilerini ciddi manada kaybettikleri için daha rahat duyabilsinler diye onlara yakın konuldu.” ifadelerini kullandı.
“Hasan Bitmez, Herhangi Bir İddiada Bulunmadı; Cumhurbaşkanı ve AK Parti'nin İcraatlarını Anlattı.”
Hasan Bitmez’in Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı son konuşmasında AK Parti sıralarından gelen gürültüye atıfta bulunan Mesut Doğan, “Bir hafta önce Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcımız ve Kocaeli Milletvekilimizi, burada yapmış olduğu konuşma sonrasında geçirmiş olduğu rahatsızlığın akabinde kaybettik. Allah mekânını cennet etsin, makamı ali olsun. O gün, Mecliste konuşmayı hep beraber dinlemiş olduk ve aynı zamanda o konuşma icra edilirken iktidar partisi mensuplarının çıkarmış olduğu gürültüye de şahitlik etmiş olduk. Hasan Bitmez arkadaşımız o gün yapmış olduğu konuşmada herhangi bir iddiada bulunmadı, herhangi bir öngörüde de bulunmadı; sadece Sayın Cumhurbaşkanının yapmış olduğu konuşmaları ve AK Parti'nin yapmış olduğu icraatları burada tekrarladı. Buna rağmen neden rahatsız olduğunuzu biz anlayabiliyoruz ama bunu, bu salonda bulunanlar o gün anlayamadılar.” şeklinde konuştu.
“Yanlışı; AK Parti Yapsa Da Yanlıştır, CHP Yapsa Da Yanlıştır, Saadet Partisi Yapsa Da Yanlıştır!”
İsrafın ve hırsızlığın kesinlikle kabul edilemez olduğuna dikkati çeken Doğan, “Siz istiyorsunuz ki biz yanlış yapalım, günah işleyelim ama yanlışımız konuşulmasın, görülmesin. Hatta öyle bir hâle gelinsin ki bazen siz de yanlışımıza, günahımıza ortak olun. Buradan net bir şekilde ifade ediyorum, Saadet Partisi olarak bakış açımız şudur: Yanlış, yapana ve yapılana göre değişmez; yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır. Yanlışı AKP yapsa da yanlıştır, CHP yapsa da yanlıştır, Saadet Partisi yapsa da yanlıştır. Ne demek istiyorum? İsraf yanlış mı? Yanlış. İsrafı köprü inşa ederken yapsanız da yanlıştır, cami inşa ederken israf etseniz de yanlıştır. Hırsızlık yanlış mı? Yanlış. Öyleyse hırsızlığı yapan kişi sarhoş da olsa yanlıştır, hırsızlığı abdestli bir insan yapsa da yanlıştır. ‘Hırsızlığı yapan benim adamımsa sahip çıkarım.’ anlayışı bizim inancımızda ve kitabımızda asla olamaz.” diyerek partisinin bu konudaki net duruşunu vurguladı.
“Bırakın Filistin’e Sahip Çıkmayı İsrail’e Giden Gemi Sevkiyatını Bile Durdurmaktan Aciz Kaldı!”
İktidarın Filistin politikasındaki çelişkilerini sert bir şekilde eleştiren Doğan, “Bu ülkede, gönlünde Filistin sevgisi olan insanlarımızın oyunu alıp iktidara geldiniz fakat Filistin davasına ihanet ettiniz, Filistin'i yalnız ve sahipsiz bıraktınız. Bu kürsüye çıkıp hep beraber İsrail'i lanetliyoruz ve laf söylüyoruz ama bunun bir anlamı yok. İsrail'e hiçbirimizin kızma hakkı yok çünkü İsrail cibilliyetinin, sapık inancının gereğini yapıyor. Suçlu olan; tarihin sırtına yüklemiş olduğu sorumluluğun gereğini yerine getirmeyenler, inancının gereğini yapmayanlardır. İnsanımız iktidarın Filistin’e sahip çıkmasını beklerken, iktidarımız bırakın Filistin’e sahip çıkmayı İsrail’e giden gemi sevkiyatını bile durdurmaktan aciz kaldı.” dedi.
“AK Parti’ye Meclisi Dar Etmekten Asla Çekinmeyiz.”
Filistin'e yönelik icraatların yetersiz ve etkisiz olduğunu söyleyen Mesut Doğan, “AK Parti bu ülkenin faydasına bir adım attığında ayakta alkışlamaktan asla gocunmayız ama bu ülkenin aleyhine bir adım attığında da bu Meclisi dar etmekten asla çekinmeyiz. Düşünebiliyor musunuz, buraya çıkan AKP’li arkadaşlarımız Filistin adına neler yapıldığını söylüyorlar, anlatıyorlar. Ne yapılmış? Amerika'ya yalvarmışız İsrail’i durdurun diye; bu nasıl bir zavallılıktır, bu nasıl bir acziyettir, bu nasıl bir aşağılık komplekstir! Biz Türkiye’yiz, biz dünyaya bin yıl adaleti hâkim kılmış bir medeniyetin varisiyiz! Filistin’de 40 bin insan katledildi, biz hâlâ laf edebiyatı yapıyoruz; bu, kabul edilebilir bir şey değil!” ifadelerini kullandı.
"23 Yıl Boyunca Her Şeyimizi Sattık, Bu Sadece 17 Aylık Faize Vereceğimiz Para Demek."
AK Parti Hükûmetinin 2002'den bu yana yaptığı varlık satışlarına dikkat çeken Doğan, “Belki de Mecliste olan bütün partilerin ve bütün milletvekillerinin AK Parti Hükûmeti hakkında ittifakta bulunacakları bir konu varsa o da satma kabiliyetlerinin çok güçlü olduğuna dairdir, gerçekten satmayı iyi beceriyorsunuz. 2002 tarihinden itibaren her şeyimizi sattık; sigara fabrikalarını sattık, şeker fabrikalarını sattık, limanlarımızı sattık. Elde ettiğimiz para ne kadar? 63,4 milyar dolar. Onu bugünkü değer üzerinden hesapladığımız zaman karşılığı 1 trilyon 840 milyar TL demektir. Lütfen, rakama dikkat edin. 23 yıl boyunca her şeyimizi sattık, kazandığımız para 1 trilyon 840 milyar TL. Bu ne demek? Sadece 17 aylık faize vereceğimiz para demek. Böyle bir ülke iflah olabilir mi arkadaşlar? Vallahi bu, size ayıp olarak yeter, günah olarak yeter. İktidara gelmek için Millî Görüş’ün 35 yıllık birikimini sattınız; iktidarda kalmak için Türkiye Cumhuriyeti devletinin yüzyıllık birikimini sattınız. Şimdi iktidar ömrünüzü uzatmak için bu ülkenin teminatı ve geleceği olan gençlerin geleceğini satmak istiyorsunuz ki buna asla ve asla müsaade etmeyeceğimiz.”