Genel Başkan

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan: “Depremin Üzerinden 2 Yıl Geçmesine Rağmen İhmalin Zirve Yaptığını Gördük!”

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 6 Şubat Depremlerinin yıl dönümü dolayısıyla Hatay’da incelemelerde bulundu.

Partisinin il başkanlığını ziyaret eden ve burada açıklamalarda bulunan Arıkan, yapılan çalışmaları yerinde görmek, eksikliklerin ve sorunları tespit ederek çözüme kavuşturulması için gerekli çalışmalar yapmak üzere Hatay’a geldiklerini söyledi.

Bir hafta boyunca genel merkezden tarafından görevlendirilen heyetlerin, milletvekillerinin deprem bölgelerinde inceleme ve tespitler yaptıklarını ve bunu da bir rapor haline getirdiklerine dikkat çeken Arıkan, şunları söyledi;

“Heyetimizle beraber burada ziyaretler yapacağız. Çalışmaları icra edeceğiz inşallah. Gezen arkadaşlardan edindiğimiz izlenimlere göre, hepimizin içindeki acısını biraz daha artıran, maalesef 2 yıl geçmesine rağmen sorunların görmezden gelindiğini, ihmalin zirve yaptığını üzülerek gördük. Halbuki çok değil bundan 25 yıl önce iki tane büyük deprem yaşamıştık. O büyük depremden edindiğimiz tecrübelerle yeni depremlerin yaşanmamasıyla alakalı tedbirler alınacağını belirtmiştik. Deprem yaşandı, deprem sonrası için gerekli hazırlıkların yapılacağını ümit etmiştik ama maalesef geçen süreç 2 yıl önce yaşadığımız hadiseden ve bu 2 yıl zaman zarfında yaşadıklarımız gereken dersi almadığımızı gösteriyor.

BÖLGEDEKİ EN BÜYÜK PROBLEM BARINMA VE İŞSİZLİK

Allah korusun diyoruz dua ediyoruz ama bilim yeni depremlerin geldiğinden de bahsediyor. Bingöl'deki depremden bahsediyor. İstanbul’da olacak depremden bahsediyor. Bu coğrafyadaki depremlerden ders alınmadığını üzülerek görüyoruz. Birçok sorun, birçok problem var. En başta barınma problemi ilk başta geliyor. Maalesef depremin hemen akabinde verilen sözlerin sadece üçte bir oranda tutulduğunu, söz verilen konutların üçte ikisinin hala teslim edilmediğini buradaki ziyaretlerimizde görmüş olduk.

Hakeza teslim edilen konutların na tamam teslim edildiğini, birçok eksikliklerin olduğunu görmüş olduk. Altyapıyla alakalı eksikliklerin ciddi manada yaşandığını görmüş olduk. Doğalgazla alakalı, elektrikle alakalı, suyla alakalı halen problemler olduğunu gördük. Tabii ki tek sorun konut mu? Onun dışında istihdamla alakalı problemin, işsizlikle alakalı problemin çözülemediğidir. Buradaki insanların mağduriyetlerini üzülerek görmüş olduk.

REZERV MESELESİ CANIMIZI ACITIYOR!

Yapılan ihalelerle alakalı şeffaflıktan uzak ihalelerin yapılması, konutların yeterince denetimden geçmeden teslim edilmesi de problemlerden bazıları. Bir diğer problem bu coğrafyada, deprem coğrafyasında yaşanan canımızı acıtan hadiselerden biri de rezerv meselesi.

Geçen sene Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu yasanın geçmemesi için milletvekili arkadaşlarımız çok yoğun çaba sarf etmesine rağmen iktidarın da yoğun çabasıyla bu yasa geçmişti. Bugün bölge ziyaretine gelen arkadaşlardan edindiğimiz izlenim, biraz sonra yapacağımız ziyaretlerde bunu net bir şekilde göreceğiz. Rezerv maddesinin, rezerv yasasının çıkmaması için verdiğimiz mücadelenin ne kadar haklı bir mücadele olduğuna yine üzülerek şahitlik ediyoruz. İnsanların kıt kanat imkanlarıyla evlerindeki eksiklikleri tamamlaması, o evlerinde barınma ihtiyacını tam karşıladım derken devlet eliyle buranın istimlak edilmesi, rezerv alana çevrilmesi, o konutlarıyla, arsalarıyla alakalı çok komik paraların insanlara teklif edilmesi, yine bu bölgeye gösterilen ihtimamın yeterli olmadığını tekrar tekrar gösteriyor.

MÜCBİR SEBEPLERİN 5 YILA KADAR UZATILMASI GEREKİYOR

Bir diğer problem, mücbir sebepler yasası. Mücbir sebep uygulaması ne hikmetse çok basit bir uygulamayla bunun 1 yıl, 3 yıl, 5 yıl olması kolay bir şekilde sağlanabilecekken üç aylık altı aylık uygulamalarla tabir yerindeyse insanların kendilerine muhtaç edilme psikolojisine sokulup son dakikalarda uzatılarak yine yanlış bir uygulamanın yapıldığını görüyoruz. Hızlı bir şekilde bu coğrafya için mücbir sebeplerin beş yıla kadar uzatılma zaruriyeti söz konusu burada. Bunu da buradan tekraren ifade etmiş olayım inşallah.

İNSANLAR GELECEKLE ALAKALI UMUDUNU KAYBETTİ!

Asbest kaynaklı sağlık sorunları da bu kadar zaman geçmesine rağmen, hafriyatların büyük oranda kaldırılmasına rağmen giderilemediğini üzülerek bu ziyaretlerimizde de görmüş olduk. Belki de bu coğrafya için en önemli sıkıntı insanların gelecekle alakalı umudunu kaybetmesi. Artık insanlar ümidini kesmiş, feryat etme noktasında da dermansız bir hale girdiğini üzülerek görüyoruz. Biz bundan önce olduğu gibi bundan sonraki süreçte de bu bölgede yapacağımız çalışmalar milletvekillerimiz, il başkanlarımız ve parti yetkililerimiz, insanların umudunu yükseltmeleriyle alakalı, problemlerin çözümüyle alakalı, aktif olmayla alakalı üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağız. Yakın bir zamanda Hatay’ımızın yaşanabilir bir Hatay olması için Adıyaman'ımızın, Kahramanmaraş'ımızın, Malatya’mızın yaşanabilir şehirler olması için üzerimize düşeni en güzel bir şekilde yapacağız. Bir sonraki ziyaretimizde sorunların daha azaldığı bir Hatay’da buluşmayı da cenabı Allah'tan ümit ediyorum.”