Saadet-Gelecek TBMM Grubu İstişare Toplantısı, Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında; milletvekillerimizin ve Genel Başkan Yardımcılarımızın katılımlarıyla gerçekleştirildi.
Toplantının ardından gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, şunları söyledi:
"Meclis 1 Ekim'de açılacak grubumuz etkili bir çalışma yapacak. Burada yapılan toplantıda bu iş birliğinin temellerinin nasıl sağlanacağını görüştük. Ümit ediyorum ki Meclis’in çalışma döneminde Meclis grubumuz en etkin, en verimli çalışmayı yapacaktır ve Meclis’in daha etkili olabilmesi hükümetin kendi eksikliklerini tamamlama babında önemli bir rol oynayacaktır. Bu dönemde aynı zamanda yerel seçimlere yaklaştığımız dönem. Yerel seçimlerde de bizim başarılı bir çalışma yapmayı arzu ettiğimiz biliniyor. Her birimiz yerel seçimlere prensiben her yerde girebilmek için bir çabanın içerisindeyiz ama burada esas olan verimliliktir, iyi netice almaktır. Kendi aramızda bir iş birliği olabileceği gibi diğer siyasi partilerle de dirsek temasını ihmal etmeyeceğiz.
"Yaşadığımız en ciddi problem ekonomik kriz, vatandaşlarımız çarşıya, pazara çıkamaz oldular"
Bu yerel seçimlerde mümkün olduğu kadar fazla sayıda belediyeyi kazanabilmek hiç olmazsa meclis üyeliklerinde il genel meclislerinde daha etkili bir pozisyon kazanabilmek. Bu konuda da teşkilatlarımız seçimden önce bir iki ay önce ciddi bir çalışmanın içerisinde girecek. İçinde bulunduğumuz dönem birçok problemlerle karşı karşıyayız. Ama içinde yaşadığımız en ciddi problem ekonomik kriz. Vatandaşlarımız bizar oldular (bezdiler). Çarşıya, pazara çıkamaz oldular. Bu dönemde hükümetin devlet çalışanlarına, emeklilere ön gördüğü ücret artışları yeterliliğin çok gerisinde kaldı. Açlık sınırının altında ücret alan milyonlarca insan var. El insaf. Biz grup olarak bu sıkıntılardan nasıl kurtuluruz, Meclis’te bunları gündeme getireceğiz. Bu hem bir bakıma iktidara yön verme yol gösterme tarzında olacak. Diğer tarafta inşallah bizim grubumuz iktidar olduğunda nasıl bir politika izleyeceğimizi de vatandaşımıza aktarmış olacağız. Bu ekonomik kriz içinden çıkılamayacak bir şey değil yeter ki doğru formül uygulansın. Biz ekonomik yönden ülkemizin daha sağlıklı yapıya kavuşmasını arzu ediyoruz. Bu iktidarın uyguladığı politikaların ise beklediğimiz neticeyi doğurmayacağını görüyoruz.
"Dış politika ile gündeme nokta koyduk"
Bir diğer konuda dış politika oldu. Dünya adeta yeniden şekilleniyor. İslam ülkeleri birbirlerinden kopuk hareket ediyorlar... Biz bu görüşmelerimizde en son noktayı dış politika ile koyduk. Türkiye, dış politikada kendisine özgü tarihi, kültürel bağları olan ülkelerle de iş birliğini güçlendirirken bütün dünya ile de temasını kesmeyecek. Dünya barışına katkı sunacak. Bunun içinde genel değerlendirmeler yapıldı. Ümit ediyoruz ki Meclis’te bu konuların el birliği ile gündeme getirildiği bir dönem olacak. Bu grubumuzun ne kadar etkili çalıştığını da kamuoyuna göstermiş olacağız."
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise şu açıklamaları kaydetti:
"İktidar seçmeninin mutsuzluğu artarak devam ediyor”
Niye bugün bu toplantıyı yapıyoruz? Çünkü 28 Mayıs seçim neticeleri sonrasında topluma bir karamsarlık hakim olmuştu. 3 aylık süre gösterdi ki iktidar seçmeninin mutsuzluğu artarak devam ediyor. Cumhurbaşkanı lehine oy veren seçmenin yüzde 35'nin Erdoğan'ın başarısız olduğunu düşündüğünü gösteriyor. İktidara oy veren yerlerden feryat yükseliyor. Rize çay bahçelerinde insanlar feryat ediyor. Emekliler feryat ediyor. Bu emeklilerin çoğu Cumhur İttifakı lehine oy vermiş olabilir. Bugün yaptıkları açıklamada dahi emekli zammının 1 Ocak'a ertelenmesi söz konusu. 7 bin 500 lirayı emeklilerimize en düşük kiraların 10 bini bulduğu bir ülkede bu emekliler ne yiyecek ne içecek? İktidar seçmeni bugün bunu sorguluyor. Kendileri lüks ve şatafat içinde yaşayanların bugün bu sorgulamayı anlamaları mümkün değil, çünkü halktan koptular.
Saadet ve Geleceğin grup kurması seçim sonrası tek ümitli haber oldu
Muhalefet seçmeni de mutsuz çünkü kaybedilen bir seçim sonrasında muhalefet partileri hem bu süreci değerlendirmek hem de arkasından bir umut çizmek gerekirken hem bu öz eleştiriden eksik kalındı. Nelerin eksik yapıldığı konusunda çok ciddi iç tartışmalar yaşandı. Milletin umudunu kıracak şekilde hala muhalefet partileri arasında tartışmaların yürüyor olması da halkın ümitlerini kırıyor. Siyasette bir parçalanma yaşanıyor. Yeni yeni partiler ve ana damarların bölünmesi süreci yaşanıyor. Böyle bir parçalanma tam da iktidarın istediği bir şey. Çünkü bugünkü iktidar muhalefeti bölerek yönetme konusunda maharet kazandı. Bu tablo karşısında Saadet Partisi ile Gelecek Partisi'nin bir araya gelerek bir grup kurması seçim sonrasında halkımıza ümit verme açısından tek ümitli haber oldu. Partilerimizin kadrolarının yapılarının farklı görüşleri olabilir. Bizim farklı amaçlarımız olabilir ama bir ideal etrafında bir araya geldik ve fedakârlık yaptık. Siyasetin nevruzu ekim ayıdır, ekim ayıyla birlikte siyasetin baharı açılır. Her yer hareketlenir. 1 Ekim'den sonra bütün Türkiye şahit olacak ki Saadet- Gelecek Grubu siyasi iklime yeni bir boyut katacak. Bu çerçevede toplumun bu ümidini derinleştirme geliştirme konusunda bir ortak kararımız var.
'Son gün hala bir çatlak çıkar mı?' diye bir ümit bekliyorlar
İkincisi TBMM çalışmaları. Zor şartlarda kurulmuş bir gruba sahibiz. 20 inançlı arkadaş kararlı arkadaş omuz omuza verdiler. Tam da 1 Ekim öncesinde bazı söylentilerin çıkarılmasının sebebi de '1 Ekim'den önce bu grubu dağıtırız' kafalarda bir sual oluşturur muyuz gibi onlar bizi tanımıyorlar. TBMM Genel Kurul salonunda yerimiz hala tespit etmiş değiller. Bir ümit bekliyorlar 'son gün hala bir çatlak çıkar mı?' 1 Ekim günü TBMM'de yeni bir grubumuz olacak ve arkadaşlarımız orada başı dik bir şekilde oturacaklar. Çünkü ilk kez milliyetçi-muhafazakar olduğunu iddia eden bir iktidara karşı muhalefet edeceğiz. Bugün burada kanun tekliflerimizi, komisyon önerilerimizi, anayasa teklifi dahil olmak üzere gözden geçirdik. TBMM'nin en önemli ayağı bütçe görüşmeleri olacak. Aldığımız ilke kararı gereği bütün grup orada olacak.
Muhalefetin dağınık olduğu doğrudur, biz toparlamaya çalışıyoruz
Yerel seçimler Türk siyasetini önümüzdeki dönemde şekillendirecek. Burada iki parti iş birliği yapma konusunda son derece kararlılık içindedir. Bu iş birliğinin nasıl olacağı, hangi ilde, hangi ilçede, hangi beldede nasıl bir iş birliği yapılacağı konusunun birlikte heyetlerimiz çalışacaklar, bizlere sunacaklar. İktidar partilerinin avantajla girecekleri varsayımı yerel seçimlerde asla kabul edilmemelidir. Bu bir varsayımdır. Muhalefetin dağınık olduğu doğrudur, biz toparlamaya çalışıyoruz. Bu ittifak çalışmamızı başka partiler olumlu yaklaştıklarında onlara da açık olacaktır ama unutulmasın ki geçmiş dönemlerde genel seçimleri büyük bir çoğunlukla kazanmış olan iktidarlar bir sonraki yerel seçimde büyük bir sükut-u hayal yaşadılar. 1987'de Özal'ın kazandığı seçim sonrası 1989'da sükût-u hayal yaşaması, 1991'de Doğru Yol Partisi - SHP iktidarının 1994'te büyük sükut-u hayal yaşaması, 2018'de Erdoğan'ın seçimi sonrasında 2019'da AK Parti'nin sükut-u hayal yaşaması. Hiçbir seçim çantada keklik değildir ve hiçbir seçim baştan kaybedilmiş değildir. Biz her yerde seçimlere hazırlanacağız.
Ekonomi ve dış politikada da değerlendirmeler yaptık
Nihayet dördüncü başlık olarak ekonomi ve dış politikada da değerlendirmeler yaptık, ortak görüşlerimizi paylaştık, fikir teatisinde bulunduk. İnşallah başka vesilelerle de daha derinleştireceğiz bu fikir teatisini ve ortak grup iradesini, ortak siyaset iradesine dönüştürecek açık fikirli, özgür düşünceye dayalı istişarelerimizi sürdüreceğiz. Bugün Karabağ'da yaşanan gelişmeler ışığında da Azerbaycanlı kardeşlerimize, can Azerbaycan'a ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü için mücadele eden kardeşlerimize başarılar diliyoruz. Şehit olan varsa, şu ana kadar intikal eden bir haber olmadı bize ama Allah Türkiye'nin 'İki devlet, bir millet' şiarı ile desteklediği can Azerbaycan'ımızı biz de grup olarak destekledik. Biz de iki parti, bir grubuz. Bütün bir süreçte siyasi tecrübesiyle bu iş birliğinin önünü açan, en kritik aşamalarda olgunluğuyla, nezaketiyle, zarafetiyle bu iş birliği alanlarını tahkim eden çok değerli dostum Sayın Karamollaoğlu'na ve tüm Saadet Partili kardeşlerime teşekkür ediyorum."