Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hukuk ve adalet sistemindeki yozlaşmaya dikkat çeken Genel Başkanımız Karamollaoğlu, şunları söyledi;
"2002 yılından itibaren düzenli ve kasıtlı olarak zayıflatılan adalet mekanizması, maalesef ki bugün can çekişme noktasına gelmiştir. Ülkemiz, mahkemelerin etkisini yitirdiği, hiç kimsenin kendisini güvende hissetmediği, suçluların adeta ödüllendirildiği ve mazlumların mağdur edildiği bir hukuk, daha doğrusu hukuksuzluk, sistemi ile idare ediliyor.
Darmadağın olan bu adalet mekanizması ilk önce emniyeti ve sonra da sokakların güvenliğini ortadan kaldırdı. Emniyet birimlerinin yakaladığını, mahkemeler serbest bırakıyor. Bugün dışarıda kolluk kuvvetlerinden çok sicil kaydı arşa ulaşmış kriminal caniler var. İktidar bozduğu sistemi yamalı bohça gibi toparlamaya çalışıyor. İçişleri Bakanlığı her gün çete operasyonları düzenliyor, fakat aynı çeteler ertesi gün serbest kalıyor. Bugün organize suçlarda Avrupa lideri konumundayız. Suç çeteleri ve devlet çalışanları adeta içiçe geçmiş durumda. Gençlerimiz iktidarın acizliğinden dolayı uyuşturucuya, suça ve kötülüğe sürükleniyor. AK Parti’nin iktidara geldiği yıl doğan çocuklar, bugün üniversite mezunu oldu, askerlik vazifesini bitirdiler ve yuva kurmaya başladılar. Malesef eğitim sistemimiz gençlerimize ahlâkı, erdemi, iyiliği, empati duygusunu aşılayamamış; onları donanımlı bir birey olarak yetiştirememiştir.
ADALET SİSTEMİMİZ SUÇLULARI KORUMAK ÜZERİNE EVRİLMİŞ DURUMDA
Sokaklara bakıyoruz artık güpegündüz cinayetler işleniyor. Kan donduran bir vahşetle hem de. İstanbul’un en işlek caddesinde akşam vakti iki şehir eşkıyası bir kadına tecavüze yelteniyor. Aynı kişiler ifadesi alınıp serbest bırakılıyor. Şeyda Yılmaz’ı şehit eden caninin 26 suç dosyası ortaya çıktı. Bu cani bütün katalog suçları işlemiş. Bu ülkede artık gaspın, tacizin, şantajın, işkencenin bir karşılığı yok denebilir. Adalet sistemimiz adeta masumu değil, suçluları korumak üzerine evrilmiş durumda.
BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
İktidarı uyarıyoruz; artık bıçak kemiğe dayandı. Kadınlarımız ve çocuklarımız adeta sıradaki biz miyiz korkusu ile yaşamaya çalışıyor. Şehirlerimiz cinnete, kaosa, anarşiye ve şiddete teslim edilemez. Türkiye’nin hak ettiği yönetim bu değildir. Yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi çıkmaz sokaklara emanet edemeyiz.
Bugünden tezi yok ilk önce 'Adalet Sistemimiz' üzerine düşeni yapmalıdır. Adalet Bakanlığına çağrıda bulunuyorum; sizler suçluların değil, masumların can ve mal güvenliğinin sağlamakla mükelelfsiniz. Bugünkü haliyle suçluları ödüllendirme anlayışından vazgeçin. Gündüz kuşağı programlarıyla toplumu zehirleyen yayınlara son verin. Gençlerimizi zehirleyen, toplumu suça teşvik eden dizilerin kaldrılmasını sağlayın.
Aziz milletim; bizler biliyoruz ki mevcut iktidarın artık yapacağı bir şey kalmamıştır. Kontrolü kaybetmiş, kara para aklanmasına bile engel olamamıştır. Bizler Milli Görüş iktidarıyla bu düzeni değiştirecek; adaleti ve emniyeti tesis edeceğiz. 55 yıldır “Önce Ahlâk ve Manevîyat” diyoruz. Bugünlere gelinmesin diye büyük çaba sarfettik. Fakat ne yazık ki iktidar bu uyarılarımızı yok sayarak bildiğini okumuştur. Herkes bilsinki, bizler bu mücadeleyi son nefesimize kadar sürdürmeye devam edeceğiz. İnsan olmanın fazilet ve erdemini işleyen bir eğitim sistemini hep birlikte inşa edeceğiz. Suçluyu kayıran, baronlaşan adalet mekanizmasını yerle yeksan ederek, mağduriyet üretmeyen bir sistemi inşa edeceğiz. Huzur ve güvenliğin sağlandığı şehirleri hep birlikte inşa edeceğiz. Bizler; Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye, Yeni Bir Dünya idealinden ve bölgemizin huzur ve barış iklimini sağlama inancımızdan asla vazgeçmedik. Bugün Filistin için canla başla mücadele ederken aynı zamanda ülkemiz için de inanç ve azimle gece gündüz çalışıyoruz. Hep birlikte başaracağız. Türkiye hepimizin."