Genel Başkanımız Mahmut Arıkan, Tekirdağ ve Bursa il başkanlıklarımızın kongrelerine katıldı.
Genel Başkanımız Mahmut Arıkan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, mevcut iktidarın ekonomik düzeni bozmasının toplumsal yapıyı da sarstığını belirtti.
Aile kurumunun dağılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ve gençlerin aile kurmakta zorlandığını dile getirdi. Arıkan, AK Parti’nin 2025’i “Aile Yılı” ilan etmesini bir algı yönetimi hamlesi olarak niteleyerek, “Tüm bunları gören AK Parti iktidarı, hataları ortaya çıkmasın diye, 2025 yılını Aile Yılı ilan etti! Ama bu hamleler artık işe yaramıyor. Çünkü artık neresinden tutsan dökülüyor!” dedi.
“Sabah Kuşağı Programları Aile Yapısının Altına Adeta Dinamit Döşüyor!”
Televizyon içeriklerinin aile yapısını zayıflattığını belirterek, sabah kuşağı programlarının aile değerlerini tehdit ettiğini vurgulayan Arıkan, “Sabah kuşağı programları başta olmak üzere televizyon içeriklerinin çoğu aile yapısının altına adeta dinamit döşüyor. İktidarsa bunu sadece izliyor. Aile yılında dişe dokunur bir icraat mı yapmak istiyorsunuz? Buyurun! Halep ordaysa arşın burada! Bu programlara son verin de samimiyetinize inanalım.” ifadelerini kullandı.
"İktidarın Çetelere Emanet Ettiği Sokaklarda Hukuk Değil Ölüm Kol Geziyor!"
Mahmut Arıkan, sokaklardaki şiddet olaylarına ve hukuka güvenin azalmasına dikkat çekti. “İktidarın çetelere emanet ettiği sokaklarda ölüm kol geziyor. Sokak ortasında filmlerde bile işlenmeyecek kolaylıkta cinayet işleniyor. En ufak bir gerilimde bıçaklar çekiliyor, silahlar konuşuyor. Hukuka güvenen, devlete sığınan, emniyet birimlerine şikayet edenler değil; silahına hızlı davrananlar hayatta kalıyor. Biz, yanlış politikaların sonucunda bu iktidar döneminde bu hale getirildik!” diyen Arıkan, “Çok kötü giden ekonomiyi biz düzeltiriz. Ama bozulan bir nesilse, bir anlayışsa orada iş zordur. Her nesil bir sonraki nesillerin mayası ve hamurudur. Siz bu nesli bozarsanız, sonrasında toparlaması imkânsız olur.” dedi.
“Türkiye’nin Gerçek Gündemi Seçim Değil Geçimdir.”
Arıkan, Türkiye’nin gerçek gündeminin seçim değil geçim olduğunu belirtti. Asgari ücretlilerin ve işsizlerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çeken Arıkan, “Türkiye’nin gerçek gündemi Diyanet’in ‘asgari ücretliye fitre verilir’ fetvasıdır. Sabahın beşinde ucuz et alabilmek için kuyrukta bekleyen anneler, babalar, dedelerdir. Çocuğunun beslenmesine koyabilmek için, sabahın ayazında ucuz ekmek kuyruğuna giren insanların sessizliğidir. Torununa harçlık veremediği için, yaşı yetmişi geçmişken hâlâ çalışmak zorunda kalan emeklilerdir. Ev genci olmaya mahkum edilmiş, işsiz gençlerdir. Bu ülkenin gerçek gündemi ekonomidir!” şeklinde konuştu.
“Diyanet’in Fetvası, Asgari Ücretliye Nasıl Bir Zulüm Yapıldığının Göstergesidir.”
Arıkan, enflasyon oranlarının manipüle edilerek maaş artışlarının etkisiz hale getirildiğini belirtti. Asgari ücretin satın alma gücünün hızla eridiğini söyleyen Arıkan, “Asgari ücretin açıklandığı 24 Aralık akşamı, asgari ücretle 7,46 gram altın alınabiliyordu. Asgari ücretin cebe girdiği 31 Ocak’ta alınabilen gram altın miktarı 6,86'ya düştü. Bu asgari ücretin yaklaşık 2 bin lira erimesi demektir.” dedi. Diyanet’in “Asgari ücretliye fitre verilebilir” fetvasının mevcut ekonomik zulmün bir göstergesi olduğunu ifade etti.
"Çalışanın Dahi Aç Olduğu Bir Ülkede, İşsiz Kardeşim Ne Yapacak Allah Aşkına?”
Açıklanan dar tanımlı işsizlik oranlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Arıkan, geniş tanımlı işsiz sayısının 11 milyona ulaştığını ve işsizlik oranının %28,2 olduğunu söyledi. İşsiz sayısının hızla arttığını ve Türkiye’nin dünya sıralamasında kötü bir konumda olduğunu vurgulayan Arıkan, “Üretiyoruz, şöyle iyiyiz, böyle iyiyiz denilen bu ülkede son bir yılda işsiz sayımız tam 1.7 milyon kişi artmış. Dünyada işsizlik rakamlarında bizim altımızda 28 ülke var. Bunların yarısı Afrika ülkesi, diğerleri ise adını bile duymadığımız küçük ülkeler. Çalışanın dahi aç olduğu bir ülkede, işsiz kardeşim ne yapacak Allah aşkına?” şeklinde konuştu.
"İslam Ülkelerinin Yöneticileri Yine Kafalarını Kuma Gömmeye Devam Ediyor!"
ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi boşaltma ve tehdit içerikli açıklamalarına ve İslam dünyasının bu durum karşısında sessiz kalmasına sert tepki gösteren Arıkan, “Bir buçuk yıldır tüm alçaklığınıza ve acımasızlığınıza karşı onurlu bir direniş sergileyen Gazzelileri bu tehditlerle yeneceğinizi sanıyorsa, yanılıyor! Cennetle müjdelenen Mücahitler, onların cehennem tehditlerine de boyun eğmeyecek. Bu esnada İslam ülkelerinin yöneticileri yine kafalarını kuma gömmeye devam etti. Filistin’den sonra sıranın kendilerine geleceğini bile bile tehlikeyi görmezden geliyorlar. Çünkü günü kurtarma ve tahtlarını koruma derdindeler.” dedi.
Gazze Barış Gücü Önerisi
Mahmut Arıkan, Gazze’nin güvenliği için İslam ülkelerinin katılımıyla bir “Gazze Barış Gücü” kurulmasını teklif etti. Bu gücün, Filistin halkını koruyarak İsrail’in pervasız saldırılarına karşı bir kalkan oluşturacağını belirterek, “Bu barış gücünde başta soykırım davasını açan ve şu anda yaptırımla tehdit edilen Güney Afrika Cumhuriyeti olmak üzere soykırım ve işgal karşıtı tüm ülkeler de bulunmalıdır.” dedi.
Yeni Nesil Siyasetin 5G’si
Konuşmasının sonunda Yeni Nesil Siyaset anlayışını açıklayan Arıkan, şu ifadeleri kullandı: “2025, 5G'ye geçiş yılı olacakmış. Doğrudur, hatta 5G'ye geçtiler bile. Onlar için 5G şudur:
• Güç zehirlenmesi
• Görevi ihmal
• Güveni istismar
• Gündemi değiştirme
• Geçimi unutturma
Biz Saadet 5.0 ile siyaseti güncelliyoruz! Yeni Nesil Siyaset’le gerçek 5G’yi getiriyoruz:
• Güler yüz - İnsanları dinleyen, anlayan bir siyaset.
• Güven - Sözüne sadık, halkın yanında duran bir siyaset.
• Gayret - Laf değil, iş üreten bir siyaset.
• Gelişim - Geleceği planlayan, ülkeyi ileriye taşıyan bir siyaset.
• Gerçeklik - Sorunları saklamayan, çözüm üreten bir siyaset.”