Genel Sekreterimiz ve Ankara Milletvekilimiz Mesut Doğan, STK ve Halkla İlişkiler Başkanlığımız tarafından yürütülen “Millet-Vekili Buluşması” programı kapsamında Tokat’ta basın mensupları ile bir araya geldi.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Doğan, şunları söyledi:
“Seçimlerin ardından geçen 4 aylık zaman diliminde ülke olarak adeta zam yağmuruna tutulduk. Bu anlamda şaşkınlığı en tepede yaşayanlar muhalefete oy verenler değil, iktidara oy verenler oldular. Burada unutulmayacak durum şu, seçim döneminde insanlarımızın oyunu alabilmek için Türkiye’nin her yerinde petrol olduğunu söyleyenler seçimden sonra akaryakıta yüzde 100 zam yaptılar. Seçim meydanlarında faizle ilgili nas diyenler hatta daha da ileri giderek biz ancak Allah’tan alırız diyenler seçimden sonra yüzde 300 faizi artırdılar. Ve yine tüm seçimlerde insanları kutuplaştırmak için nakşettikleri 15 Temmuz darbesine finansör olarak lanse ettikleri Birleşik Arap Emirliklerinden para dilenmeye gitmek zorunda kaldılar. Bunu şunun için söylüyorum, bugüne kadar yaşanılan sorunları daha da acı olarak yaşandığı, herkesin hissettiği bir döneme girdik. AK Parti iktidarı geçmişte sorunları görmemezlikten gelen bir tavır içinde iken şimdilerde ilk defa sorunları kabul etmiş vaziyetteler ancak bu sorunları kabul ederken ve bunu söylerken bu kez sorunları normalleştirme çabasını görüyoruz. Elbette ki sorunlar var, Amerika’da, Avrupa’da sorunlar var, AK Parti’deki arkadaşlar bu şaşkınlık içinde şu cümleleri dahi kuruyorlar, dün de sorun vardı, bugün de var, yarın da olacak. Doğru, gerçekten sorun her zaman vardı ama bugünkü sorunlarımızı her zamankinden farklı kılan önemli bir özellik var. Nedir bu, belki tarihimizde ilk defa sorunlar iktidarın kontrolünden çıkmış vaziyette. Her sorun sadece sorundur ama kontrolden çıkmış sorun felakete açılan bir kapıdır. Ben bunu söylerken insanların dikkatini çekmek, içinde bulunduğumuz tehlikeden hareketle AK Parti’ye zarar vermek için söylediğim düşünülmesin.
Türkiye'nin 13 Saatlik Faiz Parası Tokat Belediyesi'nin 1 Yıllık Bütçesi
Bakın bugün insanlarımız nefes alamayacak hale geldiler. Fabrikası olan da fabrikada çalışan da, öğretmen de memur da hiç fark etmeksizin Türkiye’nin her yerinde konuşulan ilk konu haline geldi geçim sıkıntısı. Zamlar, ekonomideki dar boğaz. 81 ilimizde yerel bir anket çalışması yapılsa birinci sorun ekonomik kriz çıkar. Buradan benim canımı acıtan ve kabullenmekte en çok zorlandığım nokta şu; yer altı kaynakları, coğrafya özellikleri, tarihi geçmişi bakımından dünyanın en muhteşem ülkesinde yaşıyoruz bu sorunu. Ekonominin iki ana başlığı var, gelirler ve giderler. Gelirden kasıt imkanlarımız, giderden kasıt ihtiyaçlarımız. Peki iktidar ne diyor 20 yılın sonunda, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin imkanları ihtiyaçlarını karşılamayacak noktadır. Türkiye’yi bilen bir insan buna kahkahayla güler. Eğer Türkiye’nin imkanları ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa dünyada 100’ün üstünde ülke açlıktan kırım kırım kıvranır. Bütün imkanlarına rağmen Türkiye’de geçim sıkıntısı konuşuluyorsa bir yerde yanlışlık var demektir. Bugün sadece sizlerle tek rakamı paylaşmak isterim Türkiye’nin durumunu ortaya koyabilmek için. Biliyorsunuz bütün belediyeler, mahalli idareler yılın sonuna doğru bir sonraki yılın tahmini bütçesini oluştururlar. Türkiye’nin tahmini bütçesi oluşturuldu, o bütçede bir rakam çok tartışıldı. Nedir o? Bütçe içindeki faiz ödemeleri. Faiz miktarı o gün 565 milyar lira idi. Seçim oldu, Meclis açıldı, ilk bütçe geldi bir baktık ki 80 milyar lira daha faiz ödemesi çıktı. İkisini toplayınca 645 milyar lira faiz ödenecek yüzde 99’u Müslüman ülkede. 645 milyar lira ne demek? Tokat’ın 12 ilçesi, 23 beldesi, 613 köyü, 215 mahallesinin komplesini yıkıp yeniden yapsanız bunun devlete, millete yansıması taş çatlasa 200 milyar liradır. Şimdi 645 milyar liranın bize bir günlük maliyeti 1 milyar 750 milyon lira. Yani saatte 73 milyon lira faiz ödüyoruz. Tokat Belediyesi’nin 2023 yılı bütçesi 1 milyar lira. Ne demek bu, Türkiye’nin 13 saatlik faiz parası demek. Bir ülke düşünün ortalama illerinden birinin yıllık bütçesi, devletin 13 saatlik faiz ödemesine denk. Böyle bir ülkenin iflah olması mümkün değil. Daha öte giderek söylüyorum, Türkiye’de şuan 973 ilçe var. 973 ilçe içerisinde nüfusu 1 milyon olan da var, binlerde olan da var. Bütün belediyeler anlaşsa ve dese ki bizim kültürümüzde imece var, ülkeyi bu sıkıntıdan kurtaralım deseler, yanı her gün Almus, Başçiftlik, Sulusaray… ve diğerleri. Belediyeler günlük 2 milyon lira devlete bağış yapsalar sadece faiz parasını ödemiş oluyorlar. Böylesine dibe batmış vaziyetteyiz.”