Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni yılın Türkiye’ye, İslam alemine ve tüm insanlığa barış ve huzur getirmesi temennisinde bulunan Genel Başkanımız Karamollaoğlu, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Genel İdare Kurulu (GİK) Üyemiz Sedat Cengiz’in yakınlarına da baş sağlığı diledi.
“Yol arkadaşımız, Antalya’da ikamet eden GİK Üyemiz Sedat Cengiz Bey kardeşimiz, partimizin saha çalışmaları için Isparta’da bulunduğu sırada kalp krizi geçirerek, vefat etti. İnandığı gibi yaşayan ve yaşadığı gibi de Hakk’a yürüyen Sedat kardeşimiz, maddi ve manevi katkılarla davamıza ömrü boyunca hizmet etmiş bir insandı” diyen Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, “Bu böyledir; biz ömrümüz boyunca inandığımız yolda yürür ve inandığımız yolda da ölürüz! Biz, hiçbir yaşı görevden muaf tutmayan kişileriz! 18 yaşındaki delikanlılarımız bilgece ve sağduyuyla hareket eder, 80 yaşındakilerimiz de her daim bu davaya girdiği ilk günkü kadar azimli ve heyecanlıdır. Milli Görüşçüler, Hakk’ı hakim kılmak için mücadele ederler ve bu mücadele sırasında hayatını kaybedenler, inanıyoruz ki şehitlik makamına ererler. Ben, Sedat kardeşimiz de o yüce makama ermiştir diye düşünüyorum. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet, makamı âli olsun. Aile fertlerine ve camiamıza bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyorum. Tabi son zamanlarda yaşı kemale eren birçok kardeşimiz de hayatını kaybetti, Cenâb-ı Allah hepsine rahmet eylesin” şeklinde konuştu.
Yeni yıla girerken geride bırakılan 2022 yılının genel anlamda çok da iyi hatırlanamayacağını ifade eden Genel Başkanımız, şunları kaydetti:
“Yeni bir yıl ise yeni umutlar demektir. Ancak bir yılı iyi veya kötü hatırlamamıza sebep olacak olan; yaptıklarımız ve yapmadıklarımızdır. Burada da en büyük pay elbette; iktidarda bulunanlara düşmektedir. Bizler 2023 yılının, değişim, yeni bir başlangıç ve umudun yılı olarak hatırlanacağına inanıyoruz. Cumhuriyetimizin birinci asrını tamamlayacağımız bu yılda yeni bir dönemi başlatarak, ‘Yeni Yüzyıl’ımıza yaraşır bir Türkiye’yi inşa etmekte kararlıyız. Geçmişin hatalarını telafi edeceğimiz, geride bırakılan enkazı kaldıracağımız, travmalarını atlatıp, yaralarını da hep birlikte saracağımız yeni bir dönemin artık şafağındayız. ‘Ben’den ‘Biz’e giden bu yolu kararlılıkla yürüyecek; şahısların ve partilerin değil; 85 milyonun menfaatini gözetecek, hakkını ve hukukunu koruyacağız”
Hâlâ Siyasi Cinayetleri Konuşuyor Olmak Üzüntü, Endişe ve Utanç Vericidir
2023 yılında, Cumhuriyetimizin 100. yılında hâlâ ne yazık ki siyasi cinayetlerin konuşuluyor olmasının üzüntü, endişe ve utanç verici bir durum olduğunu dile getiren Genel Başkanımız Karamollaoğlu, “Geçtiğimiz hafta, başkent Ankara’nın orta yerinde, öğle saatlerinde bir siyasetçi, bir akademisyen, 2 küçük kız çocuğu babası, Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Sinan Ateş maalesef katledildi. Sebebi ne olursa olsun, bir insanın böyle alçakça sokak ortasında infaz edilmesi kabul edilemez. Hayatının hiçbir döneminde bizimle aynı siyasi anlayışı benimsemeyen bu genç insanın öldürülmesi ve ardından soru işaretleri uyandıran büyük bir sessizlik karşısında üzgün ve şaşkınız. Ama ne yazık ki yetkililer suskun! Sivas’tan hemşehrim, özellikle 28 Şubat dönemindeki dik duruşuyla hatırlayacağımız ve hep hayırla yâd ettiğimiz, merhum Büyük Birlik Partisi Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerindeki soru işaretleri hâlâ giderilmemişken; 2023 yılında hâlâ bir sis ve suskunluk perdesinin gerisinde böyle vahim bir hadiseyi konuşuyor olmaktan dolayı çok üzgünüz. Ülkücü kardeşlerimizin acısını paylaşıyor, merhuma bir kez daha Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyor; olayın tüm yönleriyle aydınlatılması gerektiğini ifade ediyoruz; aslında işaretler belli, İçişleri Bakanlığı olayı en ince detaylarına kadar incelemeli ve kamuoyunu bilgilendirmelidir, gecikilmemelidir” şeklinde konuştu.
İktidar, Her Hafta Sözde Yeni Bir Müjde Açıklamaya Devam Ediyor
İktidarın ömrünü uzatmak ve biraz daha sündürmek gayretiyle, her hafta sözde yeni bir müjde açıklamaya devam ettiğini ifade eden Genel Başkanımız, ya yeni gaz yatakları bulunduğunu, ya yıllardır çözüm bekleyen sorunlara kısmî bir müdahale yapıldığını, ya da sürekli olarak Mart-Nisan aylarında devreye alınacak projelerin duyurusunun yapıldığını söyledi.
Maalesef, özellikle ekonomide öngörülemez bir dönem inşa eden AK Parti iktidarının, şimdilerde artık yeni bir tarihi dillerine doladığını belirten Genel Başkanımız Karamollaoğlu, “Enflasyon ne zaman düşecek? diye soruluyor; cevap Mart-Nisan-Mayıs! TOGG ne zaman yollarda olacak? diye soruluyor; cevap aynı! Madem bu kadar gaz buldunuz, peki ne zaman kullanıma alacaksınız? diye soruyoruz; cevap yine aynı. Peki, EYT’liler ilk maaşlarını ne zaman alacak? diyoruz; Eh işte, Nisan gibi diyorlar. Çok net ifade ediyorum; aslında bu sorulara ‘seçimlerden hemen önce’ diyemedikleri için, ‘biz hayal satıyoruz, tek derdimiz seçimleri kurtarmak’ diyemedikleri için işte böyle lafı eğip, büküyorlar!” dedi.
20 Yıllık Bir Uykudan Panikle Uyandılar
İktidarın; tıpkı koskoca bir dönem gezip tozan, yatıp uyuyan ve ancak sınavdan bir gün önce sınavda hiçbir şey yapamayacağını idrak edip, son gece ve son dakikalarda çırpınmaya başlayan bir öğrencinin telaşına kapılmış durumda olduğunu dile getiren Genel Başkanımız Temel Karamollaoğlu, “20 yıllık bir uykudan, şimdi panikle uyandılar ama iş işten geçti! Bugüne kadar yaptığımız uyarılara kulak asmayan, tüm muhalif partileri ‘iç-düşman’ kategorisinde değerlendiren iktidar, kaybedeceğini şimdi anladı; ne yaparsa yapsın sonucu değiştiremeyeceğini ise çok kısa bir süre sonra yaşayarak görecek ve anlayacak! Anlayacaklar; bir bardak suyla koskoca bir yangının söndürülemeyeceğini! Kanserin aspirinle tedavi edilemeyeceğini! 20 yıllık bir uykunun verdiği uyuşukluğun 3-5 ayda üzerinden atılamayacağını! Ve anlayacaklar; zaman artık değişim ve yeni bir başlangıç zamanıdır! Yine anlayacaklar ki; ülkesinin ve vatandaşlarının problemlerini çözmeyi değil de sadece seçimleri kazanmayı, koltuklarını korumayı önceleyen bir iktidar eninde sonunda kaybetmeye mahkumdur!” ifadelerine yer verdi.
“Nefes Alacak Bir Alan” Bırakmadılar
AK Parti iktidarının, başarısızlıkları konuşulmasın diye sürekli suni gündem oluşturup, olmayan başarılarını da büyük başarılar elde etmiş gibi takdim etmeyi huy edindiğini belirten Genel Başkanımız, baz etkisiyle artış hızı düşen enflasyon rakamlarıyla, ‘enflasyonu düşürdük’ diye övünülemeyeceğini, dış ticaret açığı rekor kırarken; sadece ihracat rakamları üzerinden başarı hikayesi anlatılamayacağını, TÜİK marifetiyle milyonların hakkına girilmesine rağmen, ‘maaşlara şu kadar zam yaptık’ diye eksik verilen enflasyon farkını dahi maaşlara zam yapılmış gibi göstererek bu işten kurtulamayacaklarını vurguladı.
“IMF’ye borcumuzu bitirdik” diye övünürken, diğer taraftan başta Rusya olmak üzere, Katar ve Suudi Arabistan’dan gelecek birkaç milyar dolara muhtaç hale düşmüş bir iktidarla karşı karşıya olunduğunun altını çizen Genel Başkanımız Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
“Evet, ihracatta yıllık bazda bir artış var ve bu bir rekor. Ama madalyonun öteki yüzünü görmek istemiyorlar. 2022 yılında ihracat bir önceki yıla göre % 12,9 artarak, 254 milyar 210 milyon dolara yükselmiş. Ancak ithalat da, % 34,3 yükselişle 364 milyar 395 milyon dolara çıkmış. Böylece, dış ticaret açığı 110,2 milyar dolara ulaşmış! Dış ticaret açığı, bir önceki yıla göre %138 artış göstermiş. İşte esas rekor burada! Bu rakamlarla dış ticaret açığında Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmış oldu. 2021 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı % 83 iken, 2022 yılında bu oran % 70 seviyesine geriledi. Bu, hep açık veriyoruz demektir. Bu arada, 11 yıl önce bu yıl için vaat ettikleri ihracat hedefinin de 500 milyar dolar olduğunu da hatırlayalım. Diğer taraftan Merkez Bankası rezervleri de ekside, yani kasanın dibi delindi! Ve sadece önümüzdeki bir yıl içinde ödenmesi gereken borç tutarı 185 milyar dolar! Şimdiden çok net ifade ediyoruz; önümüzdeki günlerde anlatacağınız masallara bizim de karnımız tok, milletimizin de; bilesiniz! Enflasyonda sınıfta kaldınız, dış ticaret dengesinde sınıfta kaldınız, borç ve faiz ödemelerinde sınıfta kaldınız, çalışanların gelir-gider dengesinde sınıfta kaldınız! Oluşturduğunuz bu iklimde, maddi ve manevi olarak, vatandaşlarımıza ‘nefes alacak bir alan’ bırakmadınız!”
Göz Göre Göre Milyonların Hakkı Gasp Ediliyor
Adalet ve ekonomi konuları başta olmak üzere, eğitim, sağlık, tarım, hayvancılık, çalışma hayatı ve diğer tüm alanlarda büyük bir tıkanmışlıkla karşı karşıya olunduğunu anlatan Genel Başkanımız Karamollaoğlu, üretim çarkları değil, algı çarklarının döndüğünü, gerçek gündemler değil, suni gündemlerin konuşulduğunu ve rakamlarla oynanarak göz göre göre milyonların hakkının gasp edildiğini söyledi.
Sözde aylık enflasyonun % 1,18, yıllık enflasyonun da % 64 olduğunu ifade eden Genel Başkanımız, “Buna TÜİK’in kendi çalışanları bile inanmıyor! Geçen ay 10 liraya aldığımız bir ürün, bu ay 11-12 lira mı Allah aşkına? Geçen yıl 100 liraya aldığı bir ürünü, şimdi 165 liraya alabilen bir Allah’ın kulu var mı? Her bir üründe en az 2-3, bazılarında 4-5 katlık bir artış var! Kimi kandırıyorsunuz? Vatandaşlarımız, geçen sene ödediği kira ve faturaların tutarı ile bu yılın tutarları arasındaki devasa farkı yaşayarak görüyor. Geçen sene 500 liraya doldurduğu alışveriş sepetini bu yıl 1500 liraya dolduramadığını biliyor! Geliri sadece 1 kat artarken, giderinin en az 2-3 kat arttığını görüyor, biliyor!” şeklinde konuştu.
Vergiler Artık Cep Değil; Can Yakıyor
“Devletin alacaklarındaki artış oranlarına bir bakın! Vergiler, cezalar, harç bedelleri artık sadece cep değil, can yakıyor!” diyen Genel Başkanımız, bırakın araba almayı, arabanın yakıtını karşılamayı; var olan bir arabayı kapının önünde, kaldırımda bekletmenin bile bedelinin karşılanamaz hale geldiğini söyledi.
Vergi, sigorta, muayene ücretleri derken; en uygun modellerin bile yıllık giderinin 5-10 bin lirayı bulduğunu kaydeden Genel Başkanımız Karamollaoğlu, özellikle araç muayene istasyonlarının, adeta “resmî soygun istasyonları”na dönüştüğünü ifade etti.
Hiçbir işlem yapılmayan ve toplamda 10 dakika bile sürmeyen muayeneler için alınan ücretlerin, bu yıl rekor düzeyde zamlanarak 1000 lirayı geçtiğini ifade eden Genel Başkanımız, “Bu soygun değil de nedir? Bir tarafta ücretlere yapılan % 15, 20, hadi bilemedin 30 zamlar için alkış bekleniyor; fakat diğer taraftan % 100’ün üzerinde zam gelen harçlar, daha doğrusu artık haraçlar diyelim, hiç konuşulmuyor! İlaçlara gelen zamlar konuşulmuyor, ilaç yokluğu konuşulmuyor, hastalıkların yaygınlaştığı şu kış günlerinde en basit bir ilacı bile alamaz hale gelen yüz binlerce insanın durumu konuşulmuyor! Ama öyle yağma yok! Biz konuşuyoruz, konuşacağız! Milyonların hakkını almak için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz! Biz, asla iktidarın gündemine kapılmayacağız! Ülkemizin ve insanımızın gerçek gündemlerine odaklanacağız. Saadet Partisi olarak, tüm kadrolarımızla sahadayız, her yerde insanımızla birlikteyiz. İl-ilçe demiyorum; köy köy, sokak sokak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çarşı-pazarda, köy kahvelerinde, esnafımızın dükkanında Vatandaşlarımızla bir araya geliyor, milletimizin gerçek sorunlarını ve gündemini bizzat kendilerinden dinliyoruz; çözüm önerilerimizi de kendilerine aktarıyoruz. Bu nedenle bizler, iktidarın tatlı masalları ile milletimizin gerçek ve acı tecrübeleri arasındaki devasa farkın gayet iyi farkındayız. Aynı zamanda gittiğimiz her yerde insanımızın güçlü değişim talebini ve yeni bir dönemi başlatacaklarına dair kararlı iradelerini görüyor, bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.” şeklinde konuştu.
Artık yeni bir başlangıcın şafağında olunduğunu belirten Genel Başkanımız Karamollaoğlu, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Değişimin vakti zamanı gelmiştir. Bu seçimlerin ardından yeni bir dönem başlayacaktır. Buna samimiyetle inanıyorum. Ülkemizde yeni dönemde; her şeyden önce adalet hakim olacak, kutuplaşma son bulacaktır! Üretim çarkları yeniden dönecek, gelir dağılımında adalet mutlaka tesis edilecektir! Hak eden hak ettiğini alacak, hiç kimsenin alın terinin hakkı zayi edilmeyecektir! Siyasetin tıkanan nefes borularını açacak, kurumlarımızı düzgün işler hale getireceğiz. 85 milyonun tamamı ‘İnsanca Yaşam’ standartlarına kavuşacak, ‘Yaşanabilir ve Yeniden büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Ve tüm dünya bilsin ki; bizim mücadelemiz sadece Türkiye ile sınırlı değildir! ‘Yeni ve Adil bir Dünya’ için de kararlılıkla mücadelemize devam edeceğiz.”